Sivas Belediyesi Eğitim Kültür Müdürlüğü’nün 2 yıldır düzenlemiş olduğu Osmanlıca Kursunun üçüncü dönem kayıtları başladı.
Şu ana kadar yaklaşık 200 kişi Osmanlıca Kursu tamamlayarak sertifika aldı.
Yeni dönemde mezun olan kursiyerler de tekrar yeni kursiyerlerle birlikte kursa devam edebilecekler.
Yaklaşık 2 ay süren kurs programı mayıs ayında sona erecek.
Sivas halkı ve üniversite örgencilerinin yoğun talepleri doğrultusunda, bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan Osmanlıca Kursu için kayıtlar 14 Mart 2007 tarihinde başlayacak.
Ücretsiz düzenlenecek olan kursun eğitmenleri, gecen dönemlerde de olduğu gibi yine gönüllü hocalar Murat Darıcık ve Erol Kaynarpınar olacak.
Kayıt yaptırmak isteyenler, kimlik fotokopisi ve bir adet fotoğraf ile Belediye Başkanlığı Eğitim Kültür Müdürlüğü'ne bizzat müracaat etmesi gerekiyor.
Müracaat: Eğitim Kültür Müdürlüğü
Tel: 221 01 10 -147- 203-204
Cuma, Mart 02, 2007
Perşembe, Mart 01, 2007
BAKAN GÜLER SİVAS’A GELİYOR
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ilimize gelecek.
Ak Parti’den yapılan açıklamaya göre, Cumartesi günü saat 12.30’da ilimize gelecek olan Bakar Güler’e DSİ, TEDAŞ, TEİAŞ, EÜAŞ, BOTAŞ, MTA ve Maden İşleri Genel Müdürleri eşlik edecek.
Bakan Güler bağlı kuruluşlarla ilgili yatırım ve talepleri yerinde görerek değerlendirecek.
Ak Parti’den yapılan açıklamaya göre, Cumartesi günü saat 12.30’da ilimize gelecek olan Bakar Güler’e DSİ, TEDAŞ, TEİAŞ, EÜAŞ, BOTAŞ, MTA ve Maden İşleri Genel Müdürleri eşlik edecek.
Bakan Güler bağlı kuruluşlarla ilgili yatırım ve talepleri yerinde görerek değerlendirecek.
Alkolü Fazla Kaçırınca!
Alkolü fazla kaçıran bir vatandaş, canı çay isteyince arabasıyla hiç olmadık bir yere gidip görevli memurdan çay istedi.
Vatandaşın çay istediği yer ise Emniyet Müdürlüğünden başka bir yer değildi. Akşam saatlerinde kafayı çekip 58 DN 139 plakalı aracı ile çay içmeye giden A.Y isimli vatandaş, Sivas İl Emniyet Müdürlüğü önüne gelip nizamiyede bekleyen görevli polis memurundan çay istedi.
Alkollü bir halde kendi eliyle polislere gelen vatandaşın durumunu fark eden polisler hemen haber merkezini arayarak bilgi verdi. Olay yerine çağırılan trafik polisleri de vatandaşa çay yerine ceza tutanağı verip evine gönderdi. Konu ile ilgili tahkikat devam ediyor.
Vatandaşın çay istediği yer ise Emniyet Müdürlüğünden başka bir yer değildi. Akşam saatlerinde kafayı çekip 58 DN 139 plakalı aracı ile çay içmeye giden A.Y isimli vatandaş, Sivas İl Emniyet Müdürlüğü önüne gelip nizamiyede bekleyen görevli polis memurundan çay istedi.
Alkollü bir halde kendi eliyle polislere gelen vatandaşın durumunu fark eden polisler hemen haber merkezini arayarak bilgi verdi. Olay yerine çağırılan trafik polisleri de vatandaşa çay yerine ceza tutanağı verip evine gönderdi. Konu ile ilgili tahkikat devam ediyor.
Salı, Şubat 27, 2007
Fener Mesaisi Başladı
Pazartesi, 26 Şubat 2007
Hafta sonu deplasmanda Fenerbahçe ile karşılaşacak olan Sivasspor hazırlıklarına bir günlük iznin ardından başladı.Fenerbahçe maçı hazırlıklarına kulüp tesislerinde Teknik Direktör Bülent Uygun nezaretinde sürdürecek olan takımda Yasir’in sarı kart cezalı olması sebebiyle katılmayacağı öğrenildi. Sivasspor deplasmanda Fenerbahçe’yi yenip Konyaspor mağlubiyetini unutturmak istiyor.
Hafta sonu deplasmanda Fenerbahçe ile karşılaşacak olan Sivasspor hazırlıklarına bir günlük iznin ardından başladı.Fenerbahçe maçı hazırlıklarına kulüp tesislerinde Teknik Direktör Bülent Uygun nezaretinde sürdürecek olan takımda Yasir’in sarı kart cezalı olması sebebiyle katılmayacağı öğrenildi. Sivasspor deplasmanda Fenerbahçe’yi yenip Konyaspor mağlubiyetini unutturmak istiyor.
Pazartesi, Şubat 12, 2007
Sivasspor'a Yenilen Sakaryaspor'a İlginç Protesto
Süper Lig'de alt sıralara adeta demir atan Sakaryaspor, bu hafta kendi sahasında seyircisiz oynanan maçta Sivaspor'a yenilince taraftar da çileden çıktı. Maç sonrasında bazı taraftarlar Sakaryaspor otobüsünün geçtiği yollara kuru kafalar koyarak ilginç bir protesto eylemi yaptı. Yeşil siyahlı takımın aldığı başarısız sonuçlara rağmen ciddi anlamda bir olaya imza atmayan taraftarlar, ligin dibine yerleşen takımının Sivasspor karşısında aldığı yenilgi ile kahroldu. Taraftarlar, Sivaspor'a kendi sahasında 3-1 yenilen Sakaryaspor otobüsünün geçeceği çevre yolu güzergahına ilginç bir protesto eylemi yaparak orta yol refüjlerine kurumuş öküz kafaları koydu. Henüz kimlikleri tespit edilemeyen taraftarların 1 kilometre arayla koyduğu kuru öküz kafalarını görenler ise şaşkınlığını gizleyemezken, kuru kafaların taraftarlar tarafından konduğunu söyleyen görgü tanıkları ise, "Sakaryaspor stattan çevre yolunu kullanarak Rüstemler Tesisleri'ne gidiyor. Bunu bilen birkaç kaşkollu taraftar kuru kafaları yol boyuna yerleştirdi. Amaçları alınan yenilgileri protesto etmekti" dediler.
www.haberler.com'dan alınmıştır.
www.haberler.com'dan alınmıştır.
Cuma, Ocak 19, 2007
SİVASIN TARİHİ
Eski adı Sebasteia olan Sivas, Anadolu'nun en eski ve önemli şehirlerinden biridir. Kazı ve araştırmalarda ele geçen buluntular, yörede ilk yerleşim Neolitik Çağ'a (M.Ö. 8000-5500) uzandığının gösterir. M.Ö.2000'lerde değişik yerleşmelere sahne olur. M.Ö. 17. yüzyılda Hitit sınırları içinde yer alıyordu. Geç Hitit devletleri döneminde güney kesimi Tilgarimmu adıyla anılmaya başladı. M.Ö. 7. yüzyılda Kimmer ve İskit isitlalarına uğradı. M.Ö.6. yüzyıl başlarında Medlerin, aynı yüzyılın ortalarında da Perslerin hakimiyetine girdi. M.Ö. 4. yüzylılın ikinci yarısındaki kısa süreli Büyük İskender'in Makedonya yönetiminin ardından Kapadokya' Kırallığı'na bağlandı. M.S.17'de bütün Kapadokya ile birlikte Roma egemenliğine girdi. Bu dönemde kısa sürelerle Partların ve Sesanilerin eline geçti. Bizans döneminde önce Armeniakon Tehması'nın sınırlar içindeydi. 12. yüzyılda Sebesteia Tehması'na bağlandı.
Selçuklu Türkleri Malazgirt Savaşından önce Sivas'a kadar uzandılar ve şehri bir ara ele geçirdiler (1059'a doğru). Fakat yörenin kesin olarak Türk hakimiyetine girmesi Malazgirt Zaferinde kısa bir süre sonre oldu. Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın kumandanlarından Emir Danişment şehri ele geçirdi. Şehir uzun bir süre Danişmentlilerin elinde kaldıktan sonra 1174'te II.Kılıç Arslan tarafından Selçuklu Devleti sınırları içerisine alındı. Selçuklular devrinde Sivas yeniden gelişti. Şehrin surları 1221'e doğru, Sultan Alaattin Keykubat tarafından onartıldı. Kısa bir süre sonra Moğolların saldırıları başladı ve Kösedağ yenilgisinden (1243) sonra Selçuklu topraklarıyla birlikte Moğolların eline geçti. Sivas anıtlarının en önemlileri XIII. yüzyılın ikinci yarısındaki İlhanlılar devrinde yapıldı. Sivas, Kayseri ile birlikte İlhanlıların Anadolu 'ya gönderdikleri valiler taradından merkez olarak kullanıldı. XIV. yüzyılın ilk yarısında Sivas'a gelen İbn-i Batuta, burayı İlhanlıların Anadoluda'ki en büyük şehri olarak tanımlar. İlhanlı valilerinden Alaeddin Eratna Bey, 1345'te bağımsızlığını ilan ederek, önce devletine merkez olarak Sivas'ı seçtiyse de daha sonra Kayseri'ye taşındı. Eratna'nın 1353'de ölümünden sonra Kadı Burhanettin onun yerini aldı, fakat Akkoyunlu beyi Karayülük Osman ile yaptığı bir savaşta öldü (1398). Bunun üzerine Sivaslılar topraklarını Osmanlı padişahı Yıldırım Beyazıd'a teslim ettiler. 1400 yazında Timur Sivas'ı ele geçirdi, şehri savunan askerleri öldürttü, halkı kılıçtan geçirtti, şehri yağmalattı ve surları yıktırttı. Timur istilasından sonra şehir bir süre Kadı Burhaneddin'in damadı Mezid Bey'in elinde kaldı. 1403-1408 arasında tekrar Osmanlı hakimiyetine geçti ve bir eyalet merkezi oldu. XVII. ve XIX. yüzyıllar arasında zaman zaman Anadolu'da meydana gelen ayaklanmalardan zarar gördü. 1649'da şehirden geçen Evliya Çelebi, surların kuşattığı alanda 44 mahalleye bölünmüş 4600 ev bulunduğunu, ayrıca Yukarıkale adını verdiği İçkale ve Paşa kalesindekilerle 6060'ı bulduğunu yazar. XIX. yüzyıl gezginlerinin şehir nüfusu için verdikleri rakamlar genellikle birbirini tutmaz. Bu yüzyılın sonuna doğru nüfusun 30.000-45.000 arasında değiştiği sanılıyor.
XIX. yüzyıl başında bütün Osmanlı topraklarında Islahat Devri başlamıştır. Önce 7 sancak ve 72 kazadan oluşan Sivas, gittikçe daralmış ve önemini kaybetmiştir. Valiliğine bile mirimiranlar atanıyordu.1813'te bu usulden vazgeçilerek yeniden vezir atanmasına başlandı. Bir yıl sonra şehirde büyük bir veba salgını başgöstedi. Eyalet teşkilatı bazı küçük değişikliklerle XIX. yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. 1863'te tatbike başlanan vilayetler teşkilatı içinde kurulan Sivas vilayeti; Sivas, Amasya, Tokat ve Şebinkarahisar (Karahisar-ı Şarki) sancaklarına ayrıldı. Bu durum Cumhuriyet döneminde sancakların vilayet haline getirilmesine kadar devam etti.
İç Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Kızılırmak Havzasında yer alan Sivas, Türkiye’nin köy sayısı itibariyle birinci, yüzölçümü itibariyle ikinci sırasında yer alır.
* Yüzölçümü : 28.488 Km2
* Nüfusu : 765.481
* 11 Merkezi Nüfusu : 221.512
* Diğer Nüfus : 545.969
* İlçe Sayısı : 16
Selçuklu Türkleri Malazgirt Savaşından önce Sivas'a kadar uzandılar ve şehri bir ara ele geçirdiler (1059'a doğru). Fakat yörenin kesin olarak Türk hakimiyetine girmesi Malazgirt Zaferinde kısa bir süre sonre oldu. Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın kumandanlarından Emir Danişment şehri ele geçirdi. Şehir uzun bir süre Danişmentlilerin elinde kaldıktan sonra 1174'te II.Kılıç Arslan tarafından Selçuklu Devleti sınırları içerisine alındı. Selçuklular devrinde Sivas yeniden gelişti. Şehrin surları 1221'e doğru, Sultan Alaattin Keykubat tarafından onartıldı. Kısa bir süre sonra Moğolların saldırıları başladı ve Kösedağ yenilgisinden (1243) sonra Selçuklu topraklarıyla birlikte Moğolların eline geçti. Sivas anıtlarının en önemlileri XIII. yüzyılın ikinci yarısındaki İlhanlılar devrinde yapıldı. Sivas, Kayseri ile birlikte İlhanlıların Anadolu 'ya gönderdikleri valiler taradından merkez olarak kullanıldı. XIV. yüzyılın ilk yarısında Sivas'a gelen İbn-i Batuta, burayı İlhanlıların Anadoluda'ki en büyük şehri olarak tanımlar. İlhanlı valilerinden Alaeddin Eratna Bey, 1345'te bağımsızlığını ilan ederek, önce devletine merkez olarak Sivas'ı seçtiyse de daha sonra Kayseri'ye taşındı. Eratna'nın 1353'de ölümünden sonra Kadı Burhanettin onun yerini aldı, fakat Akkoyunlu beyi Karayülük Osman ile yaptığı bir savaşta öldü (1398). Bunun üzerine Sivaslılar topraklarını Osmanlı padişahı Yıldırım Beyazıd'a teslim ettiler. 1400 yazında Timur Sivas'ı ele geçirdi, şehri savunan askerleri öldürttü, halkı kılıçtan geçirtti, şehri yağmalattı ve surları yıktırttı. Timur istilasından sonra şehir bir süre Kadı Burhaneddin'in damadı Mezid Bey'in elinde kaldı. 1403-1408 arasında tekrar Osmanlı hakimiyetine geçti ve bir eyalet merkezi oldu. XVII. ve XIX. yüzyıllar arasında zaman zaman Anadolu'da meydana gelen ayaklanmalardan zarar gördü. 1649'da şehirden geçen Evliya Çelebi, surların kuşattığı alanda 44 mahalleye bölünmüş 4600 ev bulunduğunu, ayrıca Yukarıkale adını verdiği İçkale ve Paşa kalesindekilerle 6060'ı bulduğunu yazar. XIX. yüzyıl gezginlerinin şehir nüfusu için verdikleri rakamlar genellikle birbirini tutmaz. Bu yüzyılın sonuna doğru nüfusun 30.000-45.000 arasında değiştiği sanılıyor.
XIX. yüzyıl başında bütün Osmanlı topraklarında Islahat Devri başlamıştır. Önce 7 sancak ve 72 kazadan oluşan Sivas, gittikçe daralmış ve önemini kaybetmiştir. Valiliğine bile mirimiranlar atanıyordu.1813'te bu usulden vazgeçilerek yeniden vezir atanmasına başlandı. Bir yıl sonra şehirde büyük bir veba salgını başgöstedi. Eyalet teşkilatı bazı küçük değişikliklerle XIX. yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. 1863'te tatbike başlanan vilayetler teşkilatı içinde kurulan Sivas vilayeti; Sivas, Amasya, Tokat ve Şebinkarahisar (Karahisar-ı Şarki) sancaklarına ayrıldı. Bu durum Cumhuriyet döneminde sancakların vilayet haline getirilmesine kadar devam etti.
İç Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Kızılırmak Havzasında yer alan Sivas, Türkiye’nin köy sayısı itibariyle birinci, yüzölçümü itibariyle ikinci sırasında yer alır.
* Yüzölçümü : 28.488 Km2
* Nüfusu : 765.481
* 11 Merkezi Nüfusu : 221.512
* Diğer Nüfus : 545.969
* İlçe Sayısı : 16
Cumartesi, Ocak 13, 2007
Gururumuz: Kangal Köpeği
KANGAL ÇOBAN KÖPEĞİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Dünyada emsali görülmemiş bir köpek türü olan Kangal Çoban köpekleri, Türkiye’de ve yabancı devletlerde haklı bir üne sahiptir. Özellikle İngiltere ve Amerika’da bu köpekleri sevenler tarafından dernekler kurulmuş, yarışmalar yapılmıştır. Ne acıdır ki yabancı devletlerin göstermiş oldukları ilgiyi, bizler maalesef son on-on beş yıldır göstermekteyiz. Kangal Çoban Köpekleri çok cesur, gayet hızlı ve çeviktirler. Kadın ve çocuklara karşı gayet muhlis, kötü niyetli kişilere karşı son derece caydırıcı bir silah olan Kangal köpekleri çok zeki, ön sezileri kuvvetli ve sahibine aşırı bağlıdırlar. Sahibi tarafından azarlandığı zaman suçlu bir çocuk gibi başını öne eğer,sahibinin gözlerine mahsun mahsun bakarak af edilmesini bekler. Hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla belli ederler. Kangal Çoban Köpekleri görevlerine çok sadıktırlar Şöyle ki; dağda sürüden ayrılan veya geride kalan koyunun başından günlerce aç ve susuz bekledikleri Kangal çiftçileri tarafından anlatılmaktadır. Kangal Çoban Köpeğine sahip çiftçilerin en büyük gurur kaynağı köpeklerinin kurt boğmalarıdır. Kurt boğan köpeğe sahip olmak onlar için bir ayrıcalık ve övünç kaynağıdır. Yüzyılların ihmaline rağmen ne ırk vasıflarından ne de yüksek ruh yapısından en ufak bir taviz vermemiştir. Kan asaletine çok bağlıdır. Doğuda serbest iken bile başka bir karnivorla çiftleşmesi mümkün değildir. 1975 yılında askeri amaçla eğitime alınmış ve asırlardır bu yönde eğitim gören köpek türlerinden çok daha yetenekli olduğunu kanıtlamıştır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)